Suriye’nin güneyinde, Dera ilinde 2011 yılında öldürülen 13 yaşındaki Hamza al-Khateeb’in annesi, oğlunun ölümünün Suriye’deki geniş çaplı protestoları ateşleyen olaylardan biri olduğunu ifade etti. Hamza, Esad yönetimine karşı başlatılan ilk isyanın simgelerinden biri haline geldi. Annesi, oğlunun ölümünün ardından yaşananlardan duyduğu acıyı ve öfkeyi dile getirerek, “Esad inşallah bedelini öder” şeklinde sert bir açıklamada bulundu. Bu açıklama, hem Suriye’deki protestoları hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden Hamza ve annesinin yaşadığı acılara çekti.
Hamza’nın Ölümü ve Suriye’deki Protestoların Başlangıcı
2011 yılında Hamza al-Khateeb, Suriye’nin Dera ilinde Esad yönetimine karşı düzenlenen protestolar sırasında güvenlik güçleri tarafından tutuklanıp işkenceye uğradı ve öldürüldü. Hamza’nın ölümü, o dönemdeki halk isyanlarını ateşleyen önemli bir dönüm noktası oldu. Onun ölümü, Suriye’de halkın Esad yönetimine karşı yükselen öfkesini sembolize eden bir figür haline geldi. Protestolar, Suriye’nin dört bir yanında büyüyerek iç savaşa dönüştü.
Hamza’nın annesi, oğlunun ölümünden sonra yaşadığı derin acıyı dile getirerek, Suriye halkının özgürlük mücadelesinin simgelerinden biri haline geldi. Annesi, Esad rejiminin bu zalimliği ve baskıları için asla cezasız kalmaması gerektiğini belirtti. “Oğlumun ölümünün ardından bu acıyı her gün yaşıyorum. Esad’a inşallah bedelini ödeyecektir” diyerek, rejimin yaptığı zulme karşı tepkisini ve adalet arayışını ifade etti.
Suriye’nin İç Savaşı ve Uluslararası Tepkiler
Hamza al-Khateeb’in ölümünden sonra Suriye genelinde başlayan halk isyanları, kısa süre içinde iç savaşa dönüşerek dünya gündemine oturdu. Birçok ülke, Esad yönetiminin halkına uyguladığı şiddeti kınayarak çeşitli yaptırımlar uyguladı. Ancak, Esad rejimi, bu süreçte uluslararası baskılara rağmen güçlü bir şekilde iktidarını korumaya devam etti. Hamza’nın annesi, oğlunun ölümünün sadece Suriye’deki baskıyı değil, aynı zamanda dünya kamuoyunun Esad yönetimine karşı tutumunu da etkilemeye başladığını belirtti.
Protestoların büyümesiyle birlikte, Suriye’nin pek çok bölgesinde yaşanan şiddet olayları, hem yerel halkı hem de dünya çapındaki insan hakları savunucularını harekete geçirdi. Hamza’nın annesi, oğlunun öldürülmesinin, halkın Esad’a karşı başlattığı mücadelenin bir sembolü haline geldiğini vurguladı. “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedi.
Hamza’nın Anneleri ve Adalet Arayışı
Hamza’nın annesinin açıklamaları, sadece onun acısını değil, aynı zamanda binlerce kayıp ve mağdur aileyi de temsil ediyor. Suriye’de kaybolan, öldürülen ya da işkenceye uğrayan binlerce insanın aileleri, benzer bir adalet talebinde bulunuyor. Suriye’deki binlerce protestocu, sadece kendi özgürlükleri için değil, aynı zamanda kaybolan sevdiklerinin hakları için de mücadele ediyor.
Hamza’nın annesi, oğlunun öldürülmesinin ve Suriye’deki savaşın, Esad rejiminin yıkılması için daha büyük bir motivasyon kaynağı haline geldiğini ifade etti. Onun açıklamaları, Suriye halkının hala adalet arayışında olduğunu ve Esad’ın bu suçlardan sorumlu tutulması gerektiğini gösteriyor.
Sonuç
Hamza al-Khateeb’in annesinin son açıklamaları, Suriye’deki iç savaşın başlangıcında yaşanan trajediyi ve o dönemdeki halk hareketlerinin önemini yeniden gündeme getirdi. Oğlunun ölümünden sonra yıllar geçmesine rağmen, Hamza’nın annesi, adaletin sağlanması için savaşmaya devam ediyor. Esad’a karşı duyulan öfke ve adalet talebi, hala Suriye’nin geleceği üzerinde etkili olabilecek bir unsur olarak varlığını sürdürüyor.